Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Alevilerin en dirençli topluluk olarak demokrasi ve eşitlik mücadelesine öncülük etmeye devam ettiğini kaydetti.
PİRHA’dan Berfin Yıldız’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, “Bu seçimde değişim için örgütlü güçlerini kullanarak AKP-MHP’ye en net cevabı Alevilerin vereceğinden hiç şüphem yok.”
Demirtaş’ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
Seçim sürecindeyiz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken en geniş haliyle Türk toplumları için nasıl bir Türkiye ve nasıl bir yüzyıl hayal ediyorsunuz?
Elbette herkesin en önemli beklentisi adil, özgür ve eşit bir yaşamdır. Kimsenin kimliğinden, inancından ve yaşam tarzından dolayı ayrımcılığa uğramadığı, emeğin sömürülmediği, açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmediği özgür, demokratik bir Cumhuriyet hepimizin hayalidir.
‘ALEVİLER KİM OLDUĞUNU BİLİYOR’
Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerini görmezden gelen iktidar, seçimler doğru giderken Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kurdu. Erdoğan, 2011 yılında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı olan ve aynı zamanda CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanlığını da yapan Ali Arif Özeybek’i atadı. Aleviler çözülüyordu. Aleviler ise hükümetin hak taleplerine kayıtsız kalan ve eşit yurttaşlık taleplerini yok sayan projelerini bir seçim stratejisi olarak değerlendirdiler. Yaklaşan seçimlerde Alevi toplumunun tutumu hakkında neler söylemek istersiniz?
Alevi toplumunun siyasi olarak nerede durması gerektiğini söylemek hiçbir siyasetçinin haddi değildir, ben de dahil olmak üzere adettir. Biz siyasetçiler sadece analiz önerileri hazırlar ve sunarız, ne yapılacağına Alevi toplumu karar verir. Aslında Aleviler siyasi olarak bilinçli, örgütlü ve son derece hassas bir toplumdur. Aleviler kimin ne olduğunu çok iyi bilirler. Hayranları ise kendilerini Alevi olarak görmüyor. 600 yıl boyunca Alevi Bektaşi toplumu, sadece bu topraklara düşkün olmayı kabul etmedikleri için zulüm ve ızdırap çekmediler ve yine de boyun eğmediler. En dirençli topluluk olarak demokrasi ve eşitlik mücadelesine öncülük etmeye devam ediyorlar.
AKP-MHP faşizminin kolay oyunlarına kanacak tek bir Alevi olmadığına eminim. Bu nedenle Alevilerin Süleyman Soylu’nun ve Erdoğan’ın ucuz hamlelerini konuşmaya bile tenezzül etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Alevilerin bu seçimde örgütlü güçlerini değişim için kullanacaklarından ve AKP-MHP’ye en net cevabı vereceklerinden şüphem yok.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarında bazı siyasetçiler Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği üzerinden zaman zaman tartışmaya yol açan açıklamalar yaptı. Sayın Kılıçdaroğlu’na ve Alevi cemaatine yönelik bu yaklaşımı nasıl yorumluyorsunuz?
Bu utanç verici, ayrımcı, ırkçı bir yaklaşımdır. Hiçbir şekilde gerekçelendirilmemelidir. Kimse bu tür tartışmaları ciddiye almamalı ve yaymamalıdır. Bir kişinin kimliği veya mezhebi değil, karakteri ve erdemi önemlidir. Türkiye’de Alevilere ayrımcılık yapıldığını kimse bilmiyor. Bu ayrımcılıkla hep birlikte cesurca mücadele etmeliyiz. Sünni Şafii inancına mensup biri olarak, Alevi, Sünni, Hristiyan, Yezidi, ateist fark etmez, erdemli, dürüst, erdemli herhangi bir kişinin temsil edilmesine asla itiraz etmem, onunla gurur duyuyorum.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Diyarbakır ziyaretinde Kürt sorununa ilişkin değerli açıklamalarda bulundu. Ancak Akşener, HDP’ye “Bizim olduğumuz masada olamazlar” dedi. Millet İttifakı’nda HDP ile ortak aday göstermenin önündeki en büyük engel GÜZEL Parti olacak gibi görünüyor. Ortak aday olmayınca ve seçim 2. cinsiyete bırakılırsa Türkiye’yi nasıl bir süreç bekliyor?
Birinci cinsiyet için ortak aday konusunda uzlaşma olmazsa tabii ki HDP kendi adayını çıkaracak. Tercih ikinci tipe bırakıldığında o andaki şartlara göre ne yapılacağına karar verilir. HDP’nin şimdiden bağlayıcı bir şey söylemesi mümkün değil. HDP bu konularda en uzlaşmacı tavrı sergiliyor. Ortak adayda uzlaşı olmazsa Altı Masa’nın milliyetçi kanadının sorumlu olduğunu herkes bilmeli.
Olası bir iktidar değişikliğinde adil bir şekilde yargılanacağınıza ve ‘siyasi rehinenizin’ sona ereceğine dair bir umudunuz var mı?
Önce halk özgür olsun, nefes alsın, gerisi kolay. Direniyoruz, çabalıyoruz, halkımızın özgürlüğü için bedel ödüyoruz. Önemli olan bu çabanın başarı ile sonuçlanmasıdır. Edirne Cezaevi’nden Selçuk Mızraklı ile birlikte başta Berfin arkadaşım olmak üzere tüm Alevi camiasına, ücretli PİRHA okurlarına ve çalışanlarına, Can TV izleyicilerine ve tüm Can TV çalışanlarına selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Endişelenme, biz kazanacağız. Diren, çabala, hep birlikte başaracağız.
(HABER MERKEZİ)
